2 Ağustos 2013 Cuma

OLGUNLAŞMAK






















Eğer herkes çıldırmış seni suçlarken sen başını dik tutabiliyorsan,
Eğer herkes senden kuşkulanırken sen kendine güvenebiliyorsan,
ama bu kuşkulara da hoşgörülü davranıyorsan,

Eğer bekleyebiliyor ve beklemekten bıkmıyorsan,
veya hakkında yalan söylenirken sen yalan söylemiyorsan,

Eğer sana bir şey sorulduğunda sonucu ne olursa olsun doğruyu söylemekten vazgeçmiyorsan,
Ya da senden nefret edilirken sen nefret etmiyorsan,
Ve yine de insanlara tepeden bakmıyor çokbilmişlik taslamıyorsan,

Aldatılıp kandırıldığın da  dahi, bir ışık görüp yeniden ilerleyebiliyorsan,
Her çıkan engeli bir bir aşmaya gayret ediyor, buna gücenmiyorsan,
İstenmediğini anladığın anda, arkana bakmadan çekip gidebiliyorsan,

İntikamın sözkonusu olduğunu biliyor, kısasa kısas düsturunu aşmıyorsan,
yada bundan vazgeçmenin daha hayırlı olduğunu biliyorsan,
Eğer aydın gözüküp, seni kandırmaya çalışanlara kanmıyorsan,

Eğer seni sevenlere, sen sevmesen bile bunun için değer veriyor,
hakettikleri şekilde davranabiliyorsan,
Seni sevmeyenlere de bunu suç yerine koymadan, hak verebiliyorsan,

Attığın her adımda geleceğini düşünüp karar verebiliyorsan,
Bir Ahmet gider, bir Aydın gelir; bir Ayşe gider, bir Zeynep gelir
diye düşünmek yerine, yanındakinin kıymetini biliyorsan

Eğer düş kurabiliyor ve düşlerinin tutsağı olmuyorsan,
Eğer düşünebiliyor ve düşüncelerini ihtiras haline getirmiyorsan,
Eğer hem zaferi hem de felaketi göğüsleyebiliyor
ve bu iki sahtekara da eşit davranabiliyorsan,

Eğer söylediğin gerçeklerin bazıları tarafından
çarpıtıldığını duymaya dayanabiliyorsan,
Ya da yaşamını adadığın eserler yıkıldığında, duygular kırıldığında
hemen işe koyulup onları yeniden yaratabiliyorsan,

Bütün kazandıklarını bir yere toplayıp hepsini riske atabiliyorsan,
ve kaybettiğinde yeniden baştan başlayabiliyorsan,
ve kayıpların hakkında tek bir söz etmiyorsan,

Eğer yüreğini, beynini ve kaslarını
bütün yıpranmışlıklarından sonra bile
yeniden dönüş için zoryalabiliyorsan,

Ve içinde, onlara "dayan" diyen iradenden başka hiçbir şey kalmamışken
dayanabiliyorsan,

Eğer erdemlerini koruyarak, kalabalıklarla konuşabilmeyi gözealabiliyorsan,
ya da insanlığını unutmadan krallarla birlikte yürüyebiliyorsan,
Eğer ne düşmanların ne de sevgili dostların seni incitemiyorsa,
Eğer herkes sana güvenebiliyor ama yapamayacağın şeyleri senden beklemiyorsa,
Eğer sen acımasızca geçen her dakikanın her saniyesini
bir uzun mesafe koşucusu gibi hakkını vererek yaşayabiliyorsan,

İşte o zaman dünya ve içindeki her şey senindir,
Ve daha da önemlisi,
Sen artık olmuşsundur...