21 Eylül 2011 Çarşamba

KAFAM KARIŞIK

Her gün yeni bir şey öğreniyor insanoğlu yani ben-i adem. Bende bunlardan birisiyim işte. Öncelikle bunu öğrendim. Bazen bildiğimiz şeyleri de öğreniyoruz. Yanılsamalar ortadan kalkınca ve şahit olunca, "evet doğruymuş" diyoruz. Öğrenmekten kastım bu aslında. Yeniliklere her zaman açığız ve açız. bu ne olursa olsun. En kolayı da bilgi.  Bilmediğimiz şeyleri öğrenmek hem zevk veriyor hem de mutluluk veriyor biz insanlara. Hele de onu kullanabiliyorsak değmeyin keyfimize.


Şimdi kafalarınızda ki soruyu cevaplayalım. Acaba ne öğrendi bu diye duyuyorum. Hangi birini sayayım ki, hiç mühim de değil aslında. Ve en çok öğrenmek istediğim de insanlar. İnsanları anlamak istiyorum. Bunu öğrenmek istiyorum. Herkesin zevki farklı, düşüncesi farklı, aklı farklı, fikri farklı vs. sonuçta hepimiz bir ana babadan gelmedik mi dünyaya ve gideceğimiz yer aynı değil mi? Neden herkes birbiriyle yarışta. Neden bir adım önde olma isteği sürekli var.

Anlayacağınız biraz kafam karışmış benim. Halen toparlayamamışım. Hayallerin Efendisi-3 yazımı da yakında toparlayıp yayınlayacağım inşAllah. Takip edenlere duyurulur.

Bugünlük bu kadar olsun bakalım. Ne demişler azla yetinmeyen çoğu bulamaz. Hadi hayırlısı bakalım.AltınLink

13 Temmuz 2011 Çarşamba

GİTMEMEK YOK MU DEMEKTİR?

Hayallere daldık gidiyoruz. Hayal otobüsünde ilerlerken birşey geldi aklıma sizlere yazmadığım. Eksik olmasın diye hemen eklemek istedim. Bizlerin yapmayı unuttuğu bir şey var. Hayallerimizin peşinden koşmak! Ona doğru gitmek. Bizi yaratan Yüce Rabbimiz hepimize akıl vermedi mi? Verdi değil mi? O halde neden bunu doğru kullanıp hedefe odaklanmıyoruz. Yapmamız gereken tek şey ona gitmek. Yine konu ile ilgili kısa bir hikayem var.

Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitmiş. Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başlamışlar. Değişik konular üzerinde konuştuktan sonra birden Allah ile ilgili konu açılmış…

Berber: "Bak adamım, ben senin söylediğin gibi Allah’ın varlığına inanmıyorum."

Adam: "Peki neden böyle diyorsun?"

Berber: "Lütfen bana söyler misin, eğer Allah var olsaydı, bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu, terkedilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı, kimseye acı çektirmez, birbirini üzmezdi."

Adam bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için cevap vermez. Berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıkar.
Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam görür. Adam bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki traş olmayalı uzun süre geçmiştir. Adam berberin dükkanına geri döner;

Adam: "Biliyor musun efendi, bence berber diye birşey yok"

Berber: "Bu nasıl olabilir ki? Ben buradayım ve bir berberim."

Adam: "Hayır, yok. Çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı."

Berber: "Hımmm… Berber diye birşey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?"

Adam: "Kesinlikle doğru! Püf noktası da bu! Allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, bu gitmeyenlerin tercihi. İşte dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!"

Sakın oturmayın! Kalkın... Hadi şimdi kalkın ve gidin. Önce aklı verene sonra aklın götürdüğü yere. İşte hayaliniz orada. Ona ulaşmanın başka yolunu bilen varsa yazsın.AltınLink

3 NASİHAT

Yıllar önce, çok uzaklarda bir adam varmış. Bu adam çalışmak amacı ile çok uzaklara gitmiş ve yıllarca çalışmış. Sonunda memleketine dönme zamanı gelmiş. Bu çalışma sürecinde toplam 3000 akçe biriktirmiş ve evinin yolunu tutmuş. Evine doğru giderken yolu büyük bir şehirden geçmiş.

Yolda yürürken köşe başında birisi "Bir nasihat bin akçe, bir nasihat bin akçe" diye bağırıyormuş. Adam düşünmüş: 'Nasıl olur, bir nasihati bin akçeye satarlar, ben yıllarca çalıştım ve sadece 3000 akçe biriktirdim' Bu işe pek aklı ermemiş ama merak işte, duramamış ve adama bin akçe vererek o nasihati satın almış.Nasihat-1 "KADERDE NE VAR İSE O ÇIKAR" ve yoluna devam etmiş...

İlerde yine köşe başında başka bir adam bağırıyormuş "Bir nasihat bin akçe" diye. Adam yine dayanamamış bin akçe de o adama vermiş ve ikinci nasihatı da satın almış.İkinci nasihat da: "GÖNÜL KİMİ SEVERSE GÜZEL ODUR"


Son kalan bin akçesi ile de yoluna devam etmiş. Tam şehrin çıkışında yine köşe başında bir adam bir nasihati bin akçeye satıyor. Adam bir parasına bakmış, bir de nasihati satan şahsa, dayanamamış ve kalan son akçesiyle de o nasihati satın almış. 
Son nasihatte: "HİÇ BİR İŞ ACELEYE GELMEZ".


Parasız yoluna devam etmiş. Şehrin çıkışında büyük bir topluluk ile karşılaşmış. Topluluk telaş içindeymiş. Yaklaşmış ve oradakilerden birine neler olduğunu sormuş. Oradan birisi açıklamış, demiş ki : "Burada şehrin tüm su ihtiyacını karşılayan bir kuyu var, ama kuyunun içinde de canavar var. Canavarsuyu tutmuş, göndermiyor. Aşağıya kim indiyse bir türlü çıkamadı. Şimdi herkes korkuyor aşağı inmeye" Adam düşünmüş ve ilk satın aldığı nasihat aklınagelmiş. "Kaderde ne var ise o çıkar" aşağı inmeye karar vermiş.


Aslında bu nasihatleri herkes bilir ama uygulayabilmemiz için belli bir bedel ödememiz gerekiyor. İnince canavar hemen yakalamış ve yerine götürmüş. Demiş ki: "Buraya gelenlerin hepsine bir soru sordum ve bilemediler. Eğer sen bilirsen seni serbest bırakırım." Bir dizine sarışın ve dünya güzeli bir kadın, diğer dizine de kurbağa koymuş ve "söyle bakalım hangisi güzel?" demiş. Adam düşünürken aklına ikinci aldığı nasihat gelmiş ve "gönül kimi severse güzel odur" demiş. Bu cevap canavarın çok hoşuna gitmiş. Zira canavar, kurbağanın gözlerine aşıkmış. Adamı salmış ve suyu bırakmış.
Almışlar krala götürmüşler ve ağırlığınca altın vermişler. Adamımız yoluna devam etmiş ve nihayet evine varmış.
Evinin camından içeri bakmış. Bir de ne görsün; karısı genç biri ile diz dize oturuyor. Hemen kılıcını çekmiş ve tam içeri girerken üçüncü nasihat aklına gelmiş "Hiçbir iş aceleye gelmez". Kılıcını kınına koymuş ve içeri girmiş. Hoş beşten sonra karısına o genci sormuş. Kadın da: "bey sen gittiğinde ben hamileydim ve bir oğlumuz oldu. Bu genç senin oğlun" demiş.

KADERİNİZ ve YOLUNUZ AÇIK OLSUN, HAYAT ACELE ETMEYE GELMEZ.

HAYALLERİNİZDEN VAZGEÇMEYİN...

Hayallerinizi gerçekleştirmek istiyorsanız kesinlikle izlemeniz gereken yol şudur;
1. O hayalinizin gerçekleşeceğine inanmak,
2. Hedefinizi belirlemek,
3. Bu yolda uğraş vermek,
4. Kesinlikle “kararlı” olmaktır.

Başarılı olup hayalinizi gerçekleştireceğinize inanmalısınız. Çünkü bunun aksi sizin için en büyük engeldir. Bunu başaranların sizden çok da farkı olmadığını görmelisiniz. Bunun için için başınızı yorganın altına sokmak çare değildir. Pencereye çıkın ve sadece izleyin. Yapanlar nasıl yapmış. Bunu asla unutmayın.

Vakti zamanında bir kasabada, babası yaşadıkları çiftlikte uşak olan bir çocuk yaşarmış. Bu çocuğun da herkes gibi hayalleri varmış.

Bir gün okulda öğretmen öğrencilere “Gerçekleşebilecek hayalleriniz” konulu bir komposizyon ödevi verir. Bizimkisi yazdığı kompozisyonda kısaca şunlardan bahseder. “İçinde yüzlerce atın bulunduğu bir çiftlik sahibi olmayı hayal ediyorum. Hatta çiftliğin krokisini bile çizdim. Bu nedenle okul hayatım devam ederken bir yandan bu krokiyi geliştireceğim, bir yandan da para biriktirip büyük şehirlere gidip bu projeme parasal destek arayacağım. Sonra aldığım destek ile ilkönce çiftliğin altyapısını kuracağım, sonra zengin at sahiplerinin atlarını burada ağırlayıp onlardan para kazanacağım.” yazar ve ödevini verir. Sonuçlar açıklanır. Aldığı not sıfırdır.

Çocuk sorar nedenini. Öğretmen, bu hayalin gerçekleşmesinin mümkün olamayacağını, durumlarının iyi olmadığını ve kimsenin bu krokiyi dikkate almayacağını iddia ederek yeniden aynı konuda bir kompozisyon yazmasını ister. Çocuk eve gelir ve babasına ödevini gösterir. “Baba, ben hayallerimi değiştirmek istemiyorum.” der. Babası “Oğlum, hayat senin. Eğer bu hayalin seni mutlu edecekse daima kararlı ve güçlü ol. Buna inan ve değişme!” diye cevap verir.
Ertesi gün çocuk aynı kompozisyonu değiştirmeden öğretmene verir. Öğretmen bakar aynı şey. “Neden değiştirmedin?” der. Çocuğun cevabı şöyledir;
“Öğretmenim siz sıfır vermekten vazgeçmeyin ben de hayallerimden.”

Hayallerinizi hiç bir şey yada hiç kimse için değiştirmeyin, ertelemeyin ve gerçekleştirmekten korkmayın. Hiç ayağa kalkmamaktansa, bir adım atabilmek insanı hayallerine bir adım daha yaklaştırır. Bir gün yürüyen merdivenin önüne geleceksiniz. Eğer o adımı atarsanız artık o merdiven sizi yukarıya çıkartır.

Gerisi size kalmış.

Hayalin Müziği _ Bunu Dinleyerek Hayalinizi Kurabilirsiniz.AltınLink

HAYAL DENEN ŞEY...


Hayal etmek hayatın ta kendisidir. Sadece bir harfi değiştirirsiniz adı HAYA(T) olur çünkü. Hayal kurmayan yoktur. Hayal planlamanın da ilk adımıdır. Herkese göre farklıdır hayal. Belki var olan bir şeyi hayal edersiniz, belki de hiç olmayan bir şeyi. Tek gerçek o an elinizde ya da hayatınızda olmayan bir şeydir.

Hayal bir oyundur aslında. Küçük bir çocuk düşünün ya da kendi çocukluğunuzu. Oyunlar oynarken hep hayallerini canlandırır. Araba yarışları, evcilik oyunları, canavarların istilası vs. Büyürken hayat nasıl değişiyorsa hayal de değişiyor. Çağımızda oynan bilgisayar oyunlarına bakın mesela. Hepsi bir hayal ürünü. Ve bizlerde o hayal ürünü içerisinde kendimize yer edinip orada hayaller kurmaya devam ediyoruz. Programın izin verdiği kadar hayallerimizi orada gerçekleştiriyoruz. Kimi zaman koloniler kuruyor onları yönetiyoruz, kimi zaman şehir kurup başkanlığını yapıyoruz, kimi zaman tarlamızda çalışıyor kimi zaman da araba yarışlarına katılıyoruz. Örnekleri çok bu meselenin. İşte bu noktada biraz daha gözlerimizi açıp hayal ve gerçeğin buluştuğu noktayı o hassas çizgiyi keşfettiğimizde hayalleri gerçekleştirmenin o kadar da zor olmadığını göreceksiniz. Hayal hiç bir zaman fantastik düşüncelerle karıştırılmamalıdır.

Hayaller kişinin var olma gücüdür. Herkes mutlu olmak için hayal kurar. Çoğuları için bu hayal gerçekleşmesi kolay, kimileri içinse aynı hayal ulaşılamazdır. Bu, insanın kendisi ile ilgilidir. İnsan hayal kurar ve hayalini gerçekleştirmek için yola çıkar, mücadele eder. Bu yolda hayaline ulaşamasa bile bir adım daha yaklaşmış olur. Önemli olan kararlı olmaktır. Ne istediğini çok iyi bilmektir. Ne istediğini bilen insan için hayalini gerçekleştirmek zor değildir.

Hayali için adım atmayan hatta söylemeye bile çekinen kişiler yakınmaktan öte gidemezler. Hayal gerçekleştirme yolunda ilerlemek risk almayı ve cesaretli olmayı gerektirir. Hayallerini gerçekleştiren insanları bir inceleyin. Ortak noktaları risk almak ve cesarettir. Bu kişiler, söylenmezler, kaderi bahane etmezler, kabahati hükümette ya da çevresinde aramazlar, geçmişlerinde kusur aramazlar. Çünkü bu kişiler başarısız olma, güvenli ortamdan ayrılma, yerini kaybetme ve yalnız kalma korkusundan uzaktırlar.

12 Temmuz 2011 Salı

HAYAL ZENGİNLİĞİ

Hayat ile hayal kurar mısınız sizde? Gerçek anlamıyla hayat ile ilgili atıp tutmak. Ben çok yapardım. Ama hayal kurmaktan bile yorulduğumu düşünüyorum. O yüzden artık bıraktım. Ben her ağzımı açtığımda ağzımdan çıkan lafı geri tıkmaya başladı hayat. Üstelik o kadar ustalıkla başarıyordu ki sonunda ben de pes ettim. Çünkü siz ne zaman hayal kurmaya başlasanız, az sonra o da sizi ileri geri şöyle bir sallıyor ve varlığından, gerçekliğinden haberdar ediyor.


Hakkında hiçbir şeyine müdahale edemediğim, karar veremediğim hayat hayli ilginç gidiyor. Giden o, çünkü ben yalnızca izliyorum. Ara ara gülümsüyorum, bazen şaşırıyorum ama çoğunlukla böle gözlerimi kocaman kocaman açıp “Hayırdır?” tarzı bir ifade takınıyorum.
Siz siz olun ne olursa olsun hayal kurmaktan vazgeçmeyin. Bilim adamları bile hayal kurun diyor; 
Stephan Leacock, ”En fazla iş başaranlar en çok hayal kuranlar olabilir”
Albert Einstein, ”Hayal gücü bilgi gücünden önemlidir.
Hayal kurmak üzerine yazdığım notlarımı sık sık paylaşacağım. 140 karaktere alıştığımız bu alemde nedense bir anda artık uzun uzun yazamıyoruz. Neyse sonuçta buradayız ve yazmaya devam edeceğiz. Kısa cümlelerimin tükendiği, 140 karakterin dışına çıktığım, kelimelerin birbiriyle dans ettiği bu güzel blog yazımda bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim. AltınLink












destekleyenler; 

www.ekonax.com konferans koltukları 

www.aselofis.com sinema koltukları

www.konferanskoltugun.com ucuz konferans koltuğu

www.konferanskoltugu.biz konferans koltuğu üreticisi