4 Temmuz 2012 Çarşamba

ÖLÜM DEFTERİ

Neler oluyor hayatta biliyor musunuz? Herşey! Kimileri doğuyor, kimileri ölüyor, kimisi daha yeni uyudu, kimisi daha yeni uyandı. Böyle bir döngü içerisinde hep koşturmaca. Birileri haksızlık peşinde, birileri adalet peşinde. Bu dünya öyle yorucu, öyle acımasız ki diyoruz genelde. Ama asıl iş böyle değil. Bunu yapanlar bizleriz.

Yaptığımız yanlışlıklar, haksızlıklar, beddualar, düşüncesizlikler, bencillikler... Daha neler neler. Oturup düşünsek kimbilir kaç maddelik, kaç sayfalık bir liste olur önümüzde. Peki bunun tersi mümkün değil mi? Elbette mümkün. Her şey bizim elimizde. Yer gök bize hizmet için yaratıldı. Biz ne istersek onu yapar, ne verirsek onu bize verir. O halde herkes kendine dikkat ederse bu dünya daha mutlu, daha huzurlu bir yer haline gelir. Bunlar elbette ütopyadan ibaret. Çünkü doyumsuzluk, aç gözlülük, kısa yoldan zengin olma hayalleri bizleri yiyip bitiriyor.

Öteki dünya, ahiret kimileri için korku iken kimileri için ödül olarak hayal ediliyor. Öyleyse ne yapmamız gerektiğine biz kendimiz karar vermeliyiz. Ne karar verirsek verelim, emin olalım, samimi olalım, dürüst olalım. Gerekenler bunlardır.

Peki fırsatımız olsa, imkanımız olsa ya da böyle bir gücümüz olsa, bunu dünyayı iyi bir yer haline getirmek için mi harcardık yoksa kendi hayatımızın son gününe kadar zengin yaşamak için mi kullanırdık.

Cevabı bulmak oldukça zor. Çünkü nefsimiz hep ben diyor. Görünenlerin arkasında kimbilir neler var. Doğru gördüğümüz şey yanlış, yanlış gördüğümüz şey ise doğru olma ihtimali bile var. Öyle bir zamana geldik ki bunun cevabını bulmak çok zor.

Diğer yazılarımda da hep belirttiğim gibi işin özü emin olmak, kararlı olmak, samimi olmak. İşte güç budur. Bu gücün karşısında kimse duramaz. Hatalarınıza bir göz atın. Mutlaka bu üçlüden biri eksiktir. Yoksa hata olmaz, yanlış olmaz.

Herşeyin varolduğu, yok yok denebilecek kadar dolu bir dünyada neden bomboş yaşıyoruz durup bir düşünün. Acaba neyi eksik yapıyoruz. Deniyorum olmuyor, çabalıyorum olmuyor, herşey üstüste geliyor. Bunlar insanoğlunun açık seçik mazeretleridir. Ama hiç birimizde acaba ben mi ters gidiyorum yol mu değiştirsem demeyiz. Bu aklımıza hiç gelmez.


Son günlerde izlediğim bir japon anime filmi var. Belki bir çoğunuz izlemişsinizdir. "Death Note" adında ki bu dizi de ölüm meleği dünyaya geliyor. Geliş sebebi ise ölüm defteri denen ölecek kişilerin adını yazdıkları defteri dünyaya düşürmesi.

Bunu bulan bir japon genci dünyayı daha yaşanılır bir yer yapmak için ölümü hakeden suçluları, hırsızları, kapkaççıları, tecavüzcüleri vs. kötülük yapan herkesin adını yazıyor ve bir bir ölüyorlar. Bir taraftan da japon polisi cıa vs tüm birlikler bu "kira" adı verilen defteri bulup bu işleri yapan kişiyi arıyorlar. Çünkü düz mantık baktığınızda ölüm kararı alınmamış suçlu da olsa bunların ölümüne sebebiyet verdiği için suçlu olarak bakılıyor. Halktan ise kira ya karşı sevgi seli. İşte canı yananlar seviyor, ama adalet peşinde olanlar ise sevse bile böyle bir şeyi istemiyorlar.

Öyle enteresan bir konu bulup film yapmışlarki hayretler içerisinde izledim. Bakarsan herkes haklı. Çünkü herkesin dünyası kendine.

Siz siz olun önce kendinizi düşünün. Eğer siz sağlıklı ve mutlu iseniz etrafınızdakiler de o derece sağlıklı ve mutlu olurlar. Bir halka çizin merkezine kendinizi koyun. İşte siz oradasınız. Eğer etrafınızda olanlara faydanız olsun istiyorsanız o merkezde sapasağlam bir şekilde durmanız gerekiyor. Düşüncelerinizi kötü olan her detaydan temizleyin. Yeni bir sayfa açın.

Ve mutlaka o bahsettiğim diziyi izleyin. İzlemek için dizimag.com sitesine girip arama bölümüne Death Note yazmanız yeterli. Hayata bakış açınızın değiştiğini siz de göreceksiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder